göstermek

göstermek
ока́зывать пока́зывать ука́зывать
* * *
1) -i, -e пока́зывать; предъявля́ть, демонстри́ровать кому что

bileti göstermek — предъяви́ть биле́т

bir film göstermek — показа́ть фильм

2) выставля́ть в ка́честве кого; представля́ть каким-л.

aday göstermek — выдвига́ть кандида́том

kabahatli göstermek — выставля́ть вино́вным

tanık göstermek — выставля́ть в ка́честве свиде́теля

3) -i пока́зывать, дока́зывать что; свиде́тельствовать о чём

bu onun iyi niyetini gösteriyor — э́то свиде́тельствует о его́ до́брых наме́рениях

4) -e пока́зывать, проявля́ть, обнару́живать, демонстри́ровать

anlayış göstermek — проявля́ть понима́ние

cesaret göstermek — проявля́ть хра́брость

5) -e выставля́ть; держа́ть над чем; подверга́ть [воз]де́йствию чего

ateşe göstermek — подержа́ть над огнём / на огне́

güneşe göstermek — подержа́ть на со́лнце, выставля́ть на со́лнце

6) -e пока́зывать, разъясня́ть, объясня́ть что кому

yol göstermek — показа́ть доро́гу

7) вы́глядеть

ellisinde gösteriyordu — он вы́глядел на пятьдеся́т

8) в роли вспом. гл. ока́зывать

itaat göstermek — повинова́ться

sabır göstermek — терпе́ть

yardım göstermek — ока́зывать по́мощь, помога́ть

••

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Полезное


Смотреть что такое "göstermek" в других словарях:

  • göstermek — i 1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2) i, e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak Size kitaplarımı göstereyim. 3) Belirtmek, anlatmak Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4) e Bir şeyin etkisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aday göstermek — bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyüklük göstermek — gönül ululuğu göstermek İnsan yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle büyüklüğünü gösterir. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaba göstermek — bir işi başarmak için çalışmak, uğraşmak, gayret göstermek Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • faaliyet göstermek — 1) çalışmak 2) işler durumda olmak, etkinlik göstermek Casusların en çok faaliyet gösterdikleri liman da burasıydı. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüsnü kabul göstermek — iyi karşılamak, güler yüz göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtimam etmek (veya göstermek) — özen göstermek, dikkatle davranmak Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem, geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mucize göstermek — 1) olağanüstü bir olay yaratmak Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor. Y. K. Beyatlı 2) sadece peygambere özgü, insan aklının ve kabiliyetinin erişemeyeceği… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namzet göstermek — bir iş için aday belirleyip sunmak, aday göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nezaket göstermek — davranışlarda nazik olmak Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rıza göstermek — razı olmak, onamak, uygun bulmak Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»